Migren toplumda oldukça sık rastlanan,yaşam kalitesini düşüren en önemli hastalıklardan birisidir. ABD’de yapılmış istatistikler incelendiğinde; migren her yıl takribi 13 milyar dolarlık işgücü kaybına neden olmaktadır. Her 100 kişiden 16’sında migren görülmektedir.
Migrenin belirtileri nelerdir?
Migrende tipik olarak bulantı, kusma, ses ve ışıktan rahatsız olmanın eşlik ettiği şiddetli ve tekrar eden baş ağrıları vardır. Aşağıdaki soruların hepsine yanıtınız evet ise yüksek olasılıkla migreniniz vardır;
- Baş ağrısı ile birlikte;
bulantı ve/veya mide rahatsızlığı varsa, - ışıktan rahatsız olma varsa,
- baş ağrılarınız sizi önemli ölçüde kısıtlıyorsa
migren olma ihtimaliniz çok yüksektir.
Baş ağrısı, migrenin belirtilerinden yalnızca biridir. Migren;genellikle tek taraflı, yoğun ve zonklayıcı tarzda bir baş ağrısıdır.
Görme bozuklukları; kör noktalar, parlayan ışıklar, görmenin bozulması veya zig zag şekiller görülebilir. Aura olarak adlandırılan bu belirtiler migrenlilerin yalnızca %10′unda görülür. Aura ile birlikte olan migrene klasik migren denir.
Bulantı ve/veya kusma ve/veya diyare
Işığa karşı aşırı hassaslık (fotofobi)
Sese karşı aşırı hassaslık (fonofobi)
Kokuya karşı aşırı hassaslık (ozmofobi)
Migrenli kişi boyun ve omuzlarda sertleşme, el ve ayaklarda karıncalanma, konsantrasyon güçlüğü, konuşma güçlüğü ve nadir olarak da paralizi (felç durumu) veya şuur kaybı ile karşılaşabilir.
Klasik bir kural olarak denebilir ki, eğer baş ağrısı veya diğer belirtiler sizi normal günlük yaşamınızdan alıkoyuyorsa bu migren olabilir.
Migren atakları genellikle 4 ile 72 saat arasında sürer ve kişi ataklar arasında normaldir.
Migrene sebep olan en önemli etkenler arasında genetik faktörler gelir. Aileden birinde migren varsa migren hastası olma olasılığı % 40’tır. Hem annesi hem babası migren hastası olan bir kişi ise %75 oranında migren şikayetleri yaşayabilmektedir.
Migren ağrısının nedenlerinden biri de de hormonal değişimlerdir. Bu nedenle migren, en sık kadınlarda görülür. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre 3 kat fazla olan migren atakları özellikle adet dönemlerinde hormonal değişimden dolayı şiddetini artırabilir.
Migren tanısı ve teşhisi:
Migren bir dışlama tanısıdır, yanı bir hastaya migren teşhisi konabilmesi için baş ağrısına sebep olabilecek başka bir sorunun olmadığının ortaya konması gereklidir. Bunun için baş ağrısının öyküsü, süresi, eşlik eden semptomların varlığı ve nörolojik durumun değerlendirilmesi şarttır. Tüm bu bulgular migren ile uyumlu ise beyin görüntülemesi (MR veya tomografi) şart değildir ve sadece arada kalınan vakalara önerilebilir. İstatistikler göstermektedir ki, bir yıldan daha uzun süre tekrarlayan migren şeklinde baş ağrıları olan hastaların çok azında (0.001) beyin MR’ ında anormallik izlenmektedir.
Migrenin tipleri nelerdir?
Migren habercisinin (aura) olup olmamasına göre iki şekilde olur;
Birincisi auralı migren (klasik migren), ikincisi ise aurasız migren ismini alır. Aura, migren baş ağrısının gelmesinden önce ortaya çıkan nörolojik belirtilere verilen isimdir. Bu yakınmalar migrenin ön habercisidir. Aura döneminde hasta, görme bozukluğu, bir tarafı görememe, ışıklar görme, vücudun bir tarafında uyuşma veya güç kaybı, kelime bulma veya konuşma güçlüğü şeklinde yakınmalar hisseder. Bu şikayetler yaklaşık yarım saat sürdükten sonra yerini baş ağrısına bırakır. Bu şekilde olan migrene auralı migren adı verilmektedir. Bazı hastalarda aura dönemi, baş ağrısı ortaya çıkmaksızın da olabilir. Auralı migren hastalarında sıklıkla aurasız ataklar da olur. Auralı migrenin özelliği, hastalarda inme riskinin aurasız migrenlere göre daha fazla olmasıdır. Bu risk özellikle sigara içen ve doğum kontrol ilacı kullanan hastalarda daha da fazladır.
Aurasız migrende ise yukarıda belirtilen yakınmaların olmadan baş ağrısı atakları olmaktadır. Bu tip migren auralı migrene göre daha sıktır.
Baziler migren nedir?
Baziler migren, migrenin daha nadir görülen bir alt tipidir. Bu tip migrende ataklar sırasında beyin sapı ve görme alanında fonksiyon kaybı olduğu için hastalarda çift görme, peltek konuşma, denge kaybı, bulanık görme, vücudun bir tarafında uyuşma ve bazen bilinç kaybı ortaya çıkabilmektedir. Ataklara sıklıkla baş ağrısı eşlik edebilmekle birlikte, baş ağrısı olmaksızın da ortaya çıkabilmektedir. Baş ağrısının olmadığı hastalarda atakların beyin damar tıkanıklığına bağlı olmadığının gösterilmesi gerekir. Bu nedenle hastalara beyin MR ve MR anjio incelemelerinin yapılması önerilir.
Migreni tetikleyen faktörler nelerdir?
Bu faktörler kişiden kişiye değişmekle birlikte en sık görülenler aşağıda yer almaktadır:
Diyetle ilgili, hormonal veya sistemik faktörler:
- alkol, özellikle de kırmızı şarap
- çikolata, turunçgiller, peynir, nitrit/nitratlar, sodyum glutamat
- aşırı kafein veya kafein yoksunluğu
- menstruasyon (adet dönemleri)
- yüksek tansiyon
- doğum kontrol hapları
- dişağrısı veya başın bir bölgesindeki ağrılar (örn. gözlerle, sinüslerle veya boyunla ilgili ağrılar)
Duygusal stres durumları
- endişe
- aşırı üzülmek veya aşırı sevinmek
- depresyon
- şok
- aşırı heyecan
- stresten veya baskıdan kurtulma
- stres
Fiziksel stres durumları
- seyahat
- aşırı egzersiz yapma
- fiziksel veya zihinsel yorgunluk
- öne eğilmek (örn. bahçe işleri yaparken)
- ağırlık kaldırmak veya zorlanmak
- rutin yaşam biçiminde değişiklik (örn. vardiya çalışması veya tatiller)
- çok fazla veya çok az uyku
- allerji
- cinsel yönden uyarılma
- sigara
- aç kalmak
Dış uyaranlar
- iklim değişikliği
- yüksek irtifa
- çok sıcak duş veya banyo
- yoğun kokular (parfüm gibi)
- parlak, göz kamaştıran ışıklar
- uzun süre televizyon seyretme
- ses
Migreni önleyici Yöntem ve Tedaviler nelerdir?
Migrenle ilgili uygulanan bir çok tedavi yöntemi vardır.
* Yaşam tarzının düzenli olması
* Düzenli uyumak
* Düzenli yemek yemek
* Bilinen tetikleyicilerden uzak durmak
(kafein, eski peynir, et koruyucuları, monosodyum glutamat, salamura ürünler, çerez)
* Düzenli aerobik egzersiz yapmak
* Duygusal stresi azaltmak
* Stresli durumlardan kurtulmak için ileriye yönelik plan yapmak
* Biofeedback’i öğrenmek
* Meditasyon
* Boş zamanlar, hobiler, sosyal aktiviteleri artırmak
* Gevşeme tekniklerini öğrenmek
* Bireysel/aile psikoterapisi desteği almak
* Çevresel etkenlerden kaçınmak vb.
*Fiziksel teknikler
Isı/buz/ultrasonografi/TENS
Masaj/servikal traksiyon
Boyun kasları için germe ve güçlendirme egzersizleri
Tetik noktası germesi, baskısı ve/veya enjeksiyonu
*Osteopatik manipulasyon
*Alternatif terapiler
Akupunktur
Akupresör
Terapötik dokunma
Aromaterapi (nane, yeşil elma)
Bölgesek uygulanan merhemler
Migren tedavisinde neler yapılabilir?
Uygun tedavi ile hastalar migren ataklarından kurtulabilirler. Migren tedavisinde migren tanısı konduktan sonra ağrılar seyrek ise; ağrı ataklarını geçirmeye yönelik kriz tedavisi planlanır. Haftada 1-2 kez veya daha fazla atak olduğunda koruyucu tedavi yapılmalıdır. Migren tedavisinde bazen sadece migreni tetikleyen faktörlerin (açlık, uykusuzluk, hormon kullanımı gibi) ortadan kaldırılmasıyla ağrı atakları kaybolabilir veya sıklığı, şiddeti azaltılabilir. Aynı şekilde uzman kontrolünde kullanılan ilaçlar da migren tedavisinde çok önemlidir.
Botox enjeksiyonları migren ataklarını ortadan kaldırabilir. Tetik nokta enjeksiyonları, akupunktur, İMS (Kuru iğne tedavisi), sinir blokları ilaçsız tedavi yöntemleridir ve hastaların önemli bir kısmında semptomların kontrol altına alınmasını sağlar.
Gerilim tipi Baş Ağrıları için tıklayınız.